Trade Stratejileri | Ed Seykota ve Borsa Trade Stratejileri

Trade stratejileri konusunda bir traderı ve stratejisini daha paylaşmak istiyorum bu makalede. Ed Seykota ve Borsa Trade Stratejileri. Bu tarz konuları ayrı beğeniyorum. Çünkü kendi sistemim ile karşılaştırmama ya da eksikliklerini gidermeme vesile olduklarını düşünüyorum. Sizlerle de paylaşmaktan mutlu oluyorum.

O zaman fazla uzatmadan başlayalım.

Ed Seykota kimdir?

1946’da Hollanda’da doğan Seykota, küçük yaşta ailesiyle birlikte ABD’ye göç etti. Kendisi de bir hisse senedi traderı olan babası tarafından birçok trade kavramıyla tanıştırıldı. 1969’da Seykota, Massachusetts Institute of Technology (MIT) Elektrik Mühendisliği bölümünden derecelerle mezun oldu ve aynı yıl MIT Sloan School of Management’tan yönetim derecesi aldı.

Richard Donchian tarafından yazılan ve çeşitlendirilmiş 5 ve 20 günlük Hareketli Ortalama Crossover sistemini açıklayan bir makaleden etkilenen Seykota, akşamlarını Donchian’ın elde ettiği sonuçları kopyalamaya çalışacağı bilgisayar yazılımlarıyla geçirmeye başladı. Bu, teknik analiz araçlarına olan erken bir hayranlığın başlangıcıydı.

bu başlangıç sonrasında;

1970’lerin başında Seykota, büyük bir aracı kurum tarafından analist olarak işe alındı. Vadeli işlem piyasalarında müşterilerin parasını yönetmek için ilk bilgisayarlı algoritmik trade sistemini tasarladı ve geliştirdi.

Bir sistem kurmayı başarsa da, aracı kurum üst yönetimi ile bir anlaşmazlık yaşadı. Bu nedenle, 23 yaşında, 10.000 – 25.000 $ aralığında neredeyse bir düzine yatırımcı hesabını da yanına alarak kendi başına oradan ayrıldı. Sonra ne mi oldu? Bir trend traderı olarak, kendi model hesabında bulunan bir danışanının parasını 12 yıllık bir süre içinde 5.000 dolardan 15.000.000 dolara çevirmeyi başardı.

Ed Seykota Trade Stratejileri

Bir röportajında kendisine borsadaki “başarısının sırrı” soruluyor. “borsaya olan tutkum” diyor. Sanıyorum en önemli strateji bu. Hepimiz için. Korkmak değil, sevmek ve ilgi göstermek.

Emin olun Seykota’dan öğreneceğimiz çok şey var. Tek tek bakalım.

Teknik analiz her zaman onun en büyük gücü olmuş. Kendisini bir trend takipçisi veyahut başka deyişle piyasa tempocusu olarak tanımlıyor ve en asıl şu 3 temel bileşen üzerinde başarılı olduğunu savunuyor:

1-uzun vadeli trend,

2-mevcut grafik formasyonu

3- satın almak ve satmak için en doğru noktaları belirlemeye çalışmak.

Birçok insan para kazanmak yerine, piyasaları anlamaya çalışır. Bazen ben bile bunu yapıyorum. Acaba ne oldu da düştük, ne oldu da çıktık? Seytoka buna şöyle yorum yapıyor;

Hisse senedi piyasasını anlamaya çalışmakla, müziği anlamaya çalışmak arasında bir fark yoktur. Önemli olan piyasaları anlamak değil para kazanmaktır.

Bu konuya daha önce twitter adresimde değinmiştim. Bir borsa spekülatörünün anıları kitabından alıntılar ile duruma değinmiştim. Daha sonra inceleyebilirsiniz..

Spekülatörlerin borsada yaptığı hareketlerin piyasaya zarar verdiği düşünülür.

Gerçekten öyle mi?

— ???????????????????? ????. (@burak_V_) April 15, 2020

Seykota’nın en önem verdiği olguların başında “stoploss” kavramı geliyor. Bir işleme girdiği anda koruyucu stoplar koymaya ve piyasa çıldırırsa! kar almaya önem veriyor.

Yine kedisine yöneltilen “İyi trading yapmayı sağlayan unsurlar nelerdir?” sorusuna:

1)Zararı kısa kesmek

2)Zararı kısa kesmek

3)Zararı kısa kesmek.

Bu 3 kurala uyarsanız, bir şansınız olabilir.

şeklinde cevap veriyor.

Bir pozisyon karla kapanacak diye bir kural yoktur. Hatta emin olun ki, sayı olarak yanlış pozisyonların sayısı, doğru pozisyonların sayısından fazla olacaktır.
Önemli olan orta ve uzun vadede doğru pozisyonların getirisinin, yanlış pozisyonların getirisinden fazla olmasıdır.

Yıllar geçtikçe, Seykota yavaş yavaş trade sistemlerinin psikolojik bileşenlerine daha da odaklanıyor. 1992’de Seykota, trade işlemlerinde duyguları engelleyen yöntemler geliştirmek için bir grup traderla çalışacağı bir grup kuruyor. Zamanla topluluk büyüyor ve 2005’te, grubun formüle ettiği tüm stratejilere dayanan The Trading Tribe adlı bir kitap yazıyor.

Ve trade psikolojisi üzerine şu tavsiyelerde bulunuyor:

Beni en fazla etkileyen deneyimler olumsuz işlemlerdir. En az gurur kadar umut, endişe, hırs duyguları yaptığımız işlemleri etkiliyor.

Seykota’ya göre, portföy büyüklüğüne göre işlemleri küçük tutmak her zaman duyguları kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Bu olmadan korku ve açgözlülük hakim olur. Bir traderın toplam likit net değerinin % 10’undan daha azıyla spekülasyon yapmasını tavsiye ediyor.

Kazansın veya kaybetsin, herkes piyasadan ne beklerse onu alır.

Burada şüpheli olarak girdiğiniz hisseler üzerinde bilinç altındaki düşüncelerinize vurgu yapıyor.

Seykota için ne demiştik. Tam bir trend takipçisi. Bakın bu konuda ne diyor:

Hayatın kendisi de trendlere dayanır. Kuşların kışın güneye göç etmesi gibi. Şirketler trendlerini belirler ve ürünlerini bu trende göre ayarlarlar. Hayvanlar bile kimyevi ve ışıldak izler üzerinde trendler halinde hareket ederler.

Seykota tamamiyle teknik analiz yöntemlerine güvenen bir trader. Temel analiz konusuna bakışı ise şu şekilde:

Okuduğunuz temel veriler gereksizdir, çünkü piyasa tüm haberleri zaten iskonto etmiştir. Bundan dolayı ben temel analize “temel gereksiz” diyorum. Ancak bazı şeyleri erken yakalayabilirseniz, o zaman işinize yarayabilir.

Teknikçiler ve temelcilerin büyük kavgası bitmez:) Ama gerçekten harika ve bir çok açıdan haklı bir tespit.

Son bir kaç sözünü daha paylaşayım.

Biten işlemi gömdükten sonra ayrıntıları gözden geçirmek için mezarı deşmenin hiçbir anlamı yoktur. Belki bunları Tahoe’de geçirilen bir kış gününde akşam üzeri, yemekten sonra şöminenin karşısına geçtiğim sırada düşünebilirim.

Serbest piyasalar, mezarlıklardan çok daha fazla korkulacak yerlerdir. Ancak bir pozisyonu kapattığınız zaman risk ortadan kalkmıştır.

Ed Seykota ve Borsa Trade Stratejileri güzel bir inceleme yazısı oldu. Ben yazarken çok şey öğrendim. Umarım size de faydası olur.

Bir önceki trade stratejileri yazıma da ayrıca göz atabilirsiniz.

Trade Stratejileri | Turtle Trade Nedir Kuralları Nelerdir ?