Borsa ne demek? Borsa kelime kökeni ve borsa tarihi
İçerik Konu Başlıkları
Borsa ne demek? kelime kökeni
Borsa ismi, Belçika’nın başkenti olan Brüksel’de para ticaretiyle uğraşan Van der Burse ailesinin, cephesi üç kese figürlü arma ile süslenmiş konağından gelmektedir.
15. yüzyılda çevre kentlerden gelen tacirler alışveriş ve döviz, senet işlemlerinde, “Hotel des Burses” adlı bu konakta gerçekleşen işlem fiyatlarını referans almışlardır. Bu konağın ün kazanmasıyla, Kıta Avrupa’sının başka merkezlerinde kurulan benzeri yerlere de “Borsa” adı verilmeye başlanmıştır.
Borsanın tarihi ve gelişimi
1500’lü yıllarda Hollanda’da ve 1700’lü yıllarda Amerika’da tüccarlar, genellikle ticari hareketliliğin en yoğun olduğu limanlarda toplanarak kendi aralarında belli ürünlerin ve
sözleşmelerin alım-satımını yapmaya başlamışlardır.
Bu tür ticari anlaşmalar giderek belli bir mekana taşınmış, alımsatım için ilgililer o merkezde toplanmaya başlamışlardır. Zamanla ve artan ilgi ile alım-satımın yapıldığı mekânlar kalabalıklaşmaya başlamış, çözüm olarak salonlara giriş üyeliğe bağlanmıştır. Dışarıda kalan ve alım-satım yapmak isteyenler bu salonlara üye olan kişilerle anlaşıp emirlerini gerçekleştirmeye başlamışlardır. Böylece, borsalar ve borsa komisyonculuğu doğmuştur.
1487 yılında finansal varlıkların el değiştirme işlemlerini disipline etmek, belirli mekanlarda, belirli kurallara bağlı olarak işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere Avrupa’nın en eski kentlerinden biri olan Anvers’te ilk borsa kurulmuştur. 16. yüzyılda Hollanda’nın Amsterdam Borsası bu borsanın yerini almıştır. Aynı yüzyılın sonlarında ve takip eden yüzyıllarda Avrupa’nın diğer ülkelerinde de borsalar ortaya çıkmıştır. Menkul kıymet borsalarının yaygınlık kazanmasında en önemli etken ticaretin ve vadeli satışların artması olmuştur.
16. yüzyılda Paris ve Londra; 17. yüzyılda Berlin, Basel; 18. yüzyılda Viyana, New York;
19. yüzyılda Brüksel, Roma, Milano, Madrid, İstanbul ve Tokyo borsaları kurulmuştur.
Menkul kıymet borsaları esas olarak 19. yüzyılda yatırım alanı arayan sermayenin çoğalması, anonim şirketlerin artması, deniz aşırı yatırımların ve deniz ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişim göstermiştir.
Ticaretin ve sanayinin gelişmesiyle borsada işlem yapanlar arasında uzmanlaşma ve meslek dayanışması artmış, birlikler kurulmuş, hile ve dolandırıcılığa açık olan borsa işlemlerinin disiplin altına alınması amacıyla yasal düzenlemeler ve organize olma gereği doğmuştur.
Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli yasal statüde, çeşitli büyüklüklerde ve gelişmişlik düzeylerinde faaliyet gösteren ve ülkelerin ekonomik gelişimde önemli rol üstlenen borsalar oluşmuştur.
Borsaların statüleri
Yasal statüleri açısından menkul kıymet borsaları, devlet ve yarı devlet borsaları ve özel borsalar olarak iki temel grupta toplanabilir. Devlet ve yarı devlet borsaları; genellikle yasayla kurulan, yönetimi resmi aracıların oluşturduğu, kurullara bağlı olan borsalardır. Bu tür borsalarda aracı kurumların ve komisyon oranlarının belirlenmesi devlet tarafından olmaktadır. Kıta Avrupa’sındaki menkul kıymet borsaları bu özelliktedir.
Özel borsalar; üyeleri tarafından anonim şirket şeklinde kurulan borsalardır. Bu borsalar kendi tüzük ya da sözleşmelerine bağlı olarak faaliyet gösterirler; borsa üyelerinin, kotasyon koşullarının belirlenmesi gibi konular borsa yönetimi tarafından yerine getirilmektedir. Ancak bu tür borsalar da bir devlet kurumu tarafından (ABD’de SEC gibi) denetlenmektedir. Anglosakson ülkelerinde ve Anglosakson geleneğine sahip ülkelerdeki borsalar bu nitelikte borsalardır. 1980’den sonra dünyada hakim olan liberalleşme faaliyetlerine paralel olarak devlet ve yarı devlet borsalarında liberalleşme eğilimleri artmıştır.
Borsalar ilk ortaya çıkışlarında, genellikle üyeleri tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen
organizasyonlar şeklindeydi ve yaklaşık üç asır bu yapıyla faaliyet göstermişlerdir. Üyelik sistemi, ihtiyaçları karşılaması nedeniyle uzun zaman aksamadan bu şekilde devam edebilmiştir. Ancak 20.yüzyılın sonlarına doğru yaşanan teknolojik gelişmeler, küreselleşen piyasalar ve artan rekabet borsaların yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmesine neden olmuştur.
Teknoloji alanındaki gelişmeler, hem yatırımcılara dünyanın herhangi bir yerindeki borsalara erişim olanağı sağlamış, hem de işlem maliyetlerini düşürmüştür. Aynı şekilde işletmeler de farklı piyasalara kote olabilme olanağına sahip olmuşlardır. Bu durum yerel borsalar arasında olduğu kadar uluslar arası borsalar arasında da rekabeti artırmıştır.
Borsalar arası artan rekabet, borsa gelirlerinin azalması riskini gündeme getirmektedir. Borsaların temel gelir kaynakları; kotasyon ve üyelik ücretleri, işlemlerden alınan borsa payları ile veri dağıtım gelirleri olmak üzere üç başlıkta toplanabilir. Artan rekabet yanında alternatif işlem sistemlerinin gelişmesi borsaları sürekli olarak teknolojik yatırımlar yapmaya, hız ve güvenlik önlemlerini artırmaya zorlamaktadır. Bu ise birçok borsayı teknolojik yatırımlarının finansmanı sorunuyla karşı karşıya bırakmakta, borsaları yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmeye zorlamaktadır.
1990’lı yıllarda Stockholm Borsası ile başlayan borsaların şirketleşme ve özelleştirilme eğilimi sonucunda birçok borsa kâr amaçlı, hatta halka açık bir şirket yapısına geçmiştir.
Borsa İstanbul Kuruluş Tarihçesi
borsa İstanbul BİST (eski ismi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası İMKB) 1986 yılında Karaköy, Tophane semtinde kurulmuştur. 1995 senesinde İstinye’deki binasına
taşınmış olup halen aynı yerde faaliyetlerine devam etmektedir.
İlk defa bilgisayarlı alım satım sistemine 1994 yılında geçmiştir. İlk işlemi dönemin başbakanı olan, Sn. Tansu Çiller hanımefendi, 10 lot “Kütahya Porselen” KUTPO alarak başlatmıştır. İlk işlemi kendileri yapmıştır. 1994 senesinde hem bilgisayarlı alım satım sistemi vardı, hem de eskiden tahta dediğimiz hepinizin bildiği tahtanın üzerine yazılan geleneksel sistemi kullanırdık.
KAYNAKÇA:
TOBB kütüphanesi, Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği Kütüphanesi
ARİF ÜNVER – SERMAYE PİYASASI VE BORSA OKURYAZARLIĞI